Translate Turkish Arabic حافلة كبيرة
Turkish
Arabic
related Results
-
fayton (n.)more ...
-
antrenör (n.)more ...
-
otobüs (n.)حافلة {ج حَافِلات}more ...
- more ...
-
araba (n.)more ...
-
vagon (n.)more ...
-
كبيرة {كبائر}more ...
-
derya (n.)more ...
-
nehir (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
kamyonet (n.)more ...
-
sansasyon (n.)more ...
-
gemi (n.)more ...
-
gökkuşağı (n.)more ...
-
deniz (n.)more ...
-
ırmak (n.)more ...
-
fayton (n.)more ...
-
galeri (n.)more ...
-
vurgun (n.)more ...
-
antrenör (n.)more ...
-
mayısböceği (n.)more ...
-
kervan (n.)more ...
-
karavan (n.)more ...
-
kamyon (n.)more ...
Examples
-
Bir S.U.V. bana çarptı.و صدمتني حافلة كبيرة.
-
Bize büyük bir otobüs getirecekler böylece hepimiz binebileceğiz.سيحضرون حافلة كبيرة يمكننا ركوبها جميعا
-
Oraya indiremiyorlar.سيحضرون حافلة كبيرة يمكننا ركوبها جميعا
-
Francis, 98'de büyük bir otobüs turu yapmıştı.أتعلمين، فرانسيس قام بجولة انتخابية في حافلة كبيرة عام 1998
-
Denedim, ama yapamadım.ابني الكبير ركب الحافلة ....
-
Oğlum otobüse de binermiş...ابني الكبير ركب الحافلة ....
-
Oğlum otobüse de binermiş......ابني الكبير ركب الحافلة
-
Oğlum otobüse de binermiş...ابني الكبير ركب الحافلة
-
Seninle duraktayken bana sihirli mumlar gelmişti ve büyük bir otobüsle Joey Lockhart gelmiş ve beni öpmüştü...وانا حصلت على هذه الشموع السحرية في محطة توقف الحافلات ومن ثم جاءت تلك الحافلة الكبيرة (ونزل منها (جوي لوكهارت
-
Büyük bir binanın içindeki bir minibüste.أنا داخل حافلة فى مبنى كبير